İçeriğe geç

Yazar: admin

Platon a göre kaç evren var ?

Platon’a Göre Kaç Evren Var? Sosyolojik Bir Perspektiften İnsan ve Toplumun Çok Katmanlı Dünyası Giriş: Toplumun Katmanlarını Anlamaya Çalışan Bir Gözlemcinin Notları Bir sosyolog için her toplum, görünenden çok daha derin bir yapıya sahiptir. İnsanlar yalnızca fiziksel bir dünyada değil, düşüncelerin, değerlerin ve ilişkilerin iç içe geçtiği birçok evrende yaşar. Platon’un felsefesinde yer alan “evren” kavramı da, bu çok katmanlı yapıyı anlamak açısından oldukça zengin bir düşünsel çerçeve sunar. Platon’a göre bir değil, iki evren vardır: Biri görünür (duyulur) evren, diğeri ise düşünülür (idealar) evrendir. Ancak bu ikilik, yalnızca felsefi bir ayrım değildir; toplumsal düzende, cinsiyet rollerinde ve kültürel pratiklerde…

Yorum Bırak

Nazar boncuğu nerede meşhur ?

Nazar Boncuğu Nerede Meşhur? Mavinin Hafızasında Bir Edebiyat Yolculuğu Bir edebiyatçı için her nesne, bir hikâyenin taşıyıcısıdır. Kelimeler nasıl anlamın görünmez damarlarını taşırsa, semboller de kültürlerin bilinçaltında dolaşan duyguları yansıtır. Nazar boncuğu da böyle bir semboldür — basit bir cam parçası gibi görünür, ama içinde korkular, dualar, umutlar ve anlatılar saklıdır. Peki, “Nazar boncuğu nerede meşhur?” sorusu yalnızca coğrafi bir merak mıdır, yoksa bir kültürel hafıza sorgusu mu? Bu yazıda, nazar boncuğunun Ege’nin rüzgârında, Anadolu’nun inancında, edebiyatın imge dünyasında nasıl yankı bulduğunu inceleyeceğiz. Çünkü bazı semboller yalnızca bir yerde değil, bir duyguda yaşar. 1. Ege’nin Gözünde Mavi: Boncuğun Coğrafi Hikâyesi…

Yorum Bırak

Kalp hastalığı nedir ?

Kalp Hastalığı Nedir? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Kalp… insanın göğsünde atan ritimden çok daha fazlası. Sevginin, korkunun, heyecanın ve yaşamın sembolü. Peki, bu kadar anlam yüklediğimiz bir organ, sağlık açısından ne kadar güvende? Gelin, kalp hastalığına yalnızca tıbbi bir terim olarak değil; toplumların, kültürlerin ve insanların gözünden bakalım. — Kalp Hastalığı Nedir? Kalp hastalığı, kalbin damarları, kası veya ritim sistemiyle ilgili sorunların genel adıdır. En yaygın türlerinden biri koroner arter hastalığıdır; kalbe kan taşıyan damarların daralması sonucu ortaya çıkar. Bu durum, kalbin yeterince oksijen alamamasına neden olur ve sonunda kalp kriziyle sonuçlanabilir. Ancak kalp hastalığı yalnızca fiziksel bir…

Yorum Bırak

Gözde Girişim ne zaman halka arz oldu ?

Gözde Girişim Ne Zaman Halka Arz Oldu? Bir Tarihçinin Perspektifiyle Finansal Bir Yolculuk Geçmişle bugün arasında kurduğumuz köprüler, yalnızca olayları sıralamakla bitmez; her bir tarih, ardında iz bırakan toplumsal dönüşümlere açılan kapıdır. Bir tarihçi gözüyle bakınca, finans dünyasındaki “halka arz”lar da en az siyasi değişimler kadar derin anlamlar taşır. Sermaye piyasalarının sahnesinde Gözde Girişim’in ne zaman halka arza çıktığını öğrenmek, yalnızca bir tarihsel not almak değil; Türkiye’nin ekonomik dönüşüm sürecinde sermaye yapılarının, yatırımcı davranışlarının ve şirket stratejilerinin nasıl evrildiğini anlamak demektir. Bu yazıda, Gözde Girişim’in halka arz tarihini, bunu çevreleyen kırılma noktalarını ve bu sürecin arkasında yatan toplumsal dönüşümleri ele…

Yorum Bırak

Görmemiş gibi davranmak ne demek ?

Görmemiş Gibi Davranmak Ne Demek? Edebiyatın Sessiz Tanıkları Üzerine Kelimelerin Gücü ve Görmezden Gelmenin Anlatısal Derinliği Edebiyat, kelimelerin görünmeyeni görünür kıldığı bir sanattır. Her cümle, insanın iç dünyasında sakladığı bir gerçeği açığa çıkarır. Fakat bazen kelimeler kadar sessizlik de güçlüdür. “Görmemiş gibi davranmak” tam da bu sessizliğin edebi karşılığıdır; bir karakterin susarak, bakmayarak ya da bilmezden gelerek dünyaya verdiği cevaptır. Bu ifade, yalnızca günlük bir davranışı değil, aynı zamanda bir anlatı biçimini temsil eder. Çünkü edebiyatta “görmemek” her zaman “körlük” değildir; bazen bilerek gözlerini kapamaktır, bazen de gerçeklerin ağırlığını taşımamayı seçmektir. Edebiyatta Görmezden Gelmek: Bir Sessiz İtiraz Edebiyat tarihinde birçok…

Yorum Bırak

Greyfurt sade içilir mi ?

Greyfurt Sade İçilir mi? Güç, İktidar ve Vatandaşlık Üzerine Bir Siyasi Analiz Bir siyaset bilimci olarak, sabah masamda duran bir bardak greyfurt suyu bile bana yalnızca bir içecek olarak görünmez. O bardakta, birey ile sistem arasındaki güç ilişkilerini, tat tercihlerinin ardında gizlenen ideolojik anlamları ve hatta toplumsal cinsiyetin tüketim alışkanlıklarına nasıl yön verdiğini görürüm. Peki, en temel soruyu soralım: Greyfurt sade içilir mi? Bu soru ilk bakışta mutfağa ait gibi görünse de, derinlerde siyaset biliminin tam kalbine dokunur — çünkü her sade tercih, bir iktidar alanı ve bir direniş biçimidir. — İktidarın Tadında: Greyfurtun Acılığı ve Gücün Doğası Greyfurt, doğası…

Yorum Bırak

Granit hangi taş ?

Toplumun Granit Katmanları: Dayanıklılığın, Cinsiyetin ve Kültürün Taşı Bir sosyolog olarak, toplumun derinliklerinde dolaşırken kimi zaman kendimi bir taşın içinde sıkışmış gibi hissederim. Granit gibi… Soğukkanlı, sağlam, yıllar boyunca değişmeyen bir direnişin sembolü. Doğa, bu taşı oluştururken sabırla işlemiş; tıpkı toplumların kendi kültürel katmanlarını yavaş yavaş, kuşaktan kuşağa biriktirmesi gibi. “Granit hangi taş?” diye sorduğumuzda, aslında yalnızca bir jeolojik maddeyi değil, aynı zamanda insanlık tarihinin, toplumsal yapının ve cinsiyet rollerinin sembolik bir özetini sorgulamış oluruz. Granitin Doğası: Sertlikte Saklı Kimlik Granit, yeryüzünün derinliklerinde yüksek sıcaklık ve basınç altında oluşan magmatik bir taştır. Dayanıklıdır, yıpranmaz ve kolay kolay biçim değiştirmez. Bu…

Yorum Bırak

Hararet ne kadar olmalı ?

Hararet Ne Kadar Olmalı? Dengenin İnceliğini Arayanların Rehberi Bir yaz sabahı arabamın motoru durduğunda göstergeye baktım: 110 derece. “Fazla ısınmış,” dedim kendi kendime. O an düşündüm, aslında bu sadece bir makine sorunu değil. Hayatta her şeyin bir “ideal ısısı” yok mu? İnsan ilişkileri, teknoloji, ekonomi hatta doğa bile… Bugün, “hararet ne kadar olmalı?” sorusuna biraz veriyle, biraz hikâyeyle, biraz da içten bir sohbetle yaklaşalım. Denge Noktası: Hararetin Evrensel Yasası Hararet, aslında enerjinin ifadesidir. Çok azsa sistem çalışmaz, çok fazlaysa sistem yanar. Fizikte bu dengeye optimum sıcaklık denir. Ama gelin görün ki bu kavram sadece makineler için değil, insan yaşamı için…

Yorum Bırak

Cila cama uygulanır mı ?

Güç, Şeffaflık ve Parlaklık Üzerine: Cila Cama Uygulanır mı? Bir siyaset bilimci olarak her gün şu paradoksla karşılaşıyorum: Toplumlar şeffaflık ister, ama güç çoğu zaman cilalı yüzeylerin ardında gizlenir. Tıpkı bir pencere camına uygulanan cilanın, yüzeyi parlatırken aynı zamanda ardındaki gerçeği bulanıklaştırması gibi… “Cila cama uygulanır mı?” sorusu, ilk bakışta teknik bir merak gibi görünse de aslında toplumsal düzen, iktidar ve birey arasındaki ilişkiyi anlamak için güçlü bir metafordur. Çünkü siyaset de çoğu zaman “parlak” görünen, ama altında çatlaklar barındıran bir cam gibidir. Cam, Toplum ve Güç: Şeffaflığın Siyaseti Cam, şeffaflık sembolüdür; tıpkı demokratik sistemlerde hesap verebilirlik gibi. Ancak üzerine…

Yorum Bırak

Halim ismini koymak caiz mi ?

Halim İsmini Koymak Caiz mi? İsim, Ahlak ve Varlık Üzerine Felsefi Bir Yolculuk Bir filozof için isim, yalnızca bir ses dizgesi değil; varlığın dile gelmiş hâlidir. Halim ismi, bu yönüyle insanın ahlaki ve manevi doğasına dokunan derin bir kelimedir. Arapça kökenli olan “Halim”, yumuşak huylu, sabırlı, affedici anlamlarına gelir — ve aynı zamanda Allah’ın 99 isminden biridir: el-Halîm. Bu bağlamda “Halim ismini koymak caiz mi?” sorusu, yalnızca bir dinî mesele değildir. Aynı zamanda etik, epistemolojik ve ontolojik derinliği olan bir felsefi sorudur. Çünkü burada mesele, bir kelimenin değil, bir anlamın insanla nasıl bütünleştiğidir. Etik Perspektif: İsim, Sorumluluk ve Anlam Etik…

Yorum Bırak
şişli escort
Sitemap
vdcasino giriş adresibetexper yeni giriş