Bulut Hava Katmanının İçinde Yer Alır mı? Bilimsel Gerçeklerden Toplumsal Bakışlara Uzanan Bir Yolculuk Gökyüzüne Bakarken Düşünmek: Farklı Bakış Açılarıyla Bir Soru Gökyüzüne baktığımızda kimi zaman bembeyaz, kimi zaman gri tonlara bürünen bulutları görürüz. Basit gibi görünen bir soru aslında derin tartışmaların kapısını aralar: “Bulut hava katmanının içinde yer alır mı?” Bilimsel açıdan yanıt evet gibi görünür, ama meseleye biraz farklı açılardan baktığımızda hem doğa hem toplum için çok daha zengin anlamlar taşıdığını fark ederiz. Bu yazıda, hem objektif verilerle konuya yaklaşan bir bakış açısını hem de duygusal ve toplumsal etkiler üzerinden meseleye bakan bir perspektifi karşılaştırarak konuyu birlikte keşfedeceğiz.…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Bit Geçtikten Sonra Kaşıntı Devam Eder mi? Bedenimizi ve Toplumu Yeniden Düşünmek Bu konuyu ele alırken yalnızca bir sağlık meselesinden değil, aynı zamanda bedenimizle, hijyenle, toplumsal algılarla ve birbirimizle kurduğumuz ilişkiden de bahsediyoruz. Çünkü “bit” gibi küçücük bir mesele bile, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve adalet ekseninde düşündüğümüzde, çok daha geniş anlamlara ulaşır. Ve belki de en önemlisi: Bu meseleyi konuşmak, birbirimizi daha iyi anlamamız için bir fırsattır. Kadınlar genellikle bu konuya empati ve toplumsal etkiler açısından yaklaşır: “Kaşıntı devam ediyorsa belki de bu bir sağlık değil, sosyal destek meselesidir.” derler. Erkeklerse daha analitik ve çözüm odaklı düşünür: “Eğer kaşıntı sürüyorsa…
Yorum BırakFusûsu’l-Hikem Kaç Sayfa? Giriş Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin (ö. 638/1240) en önemli eserlerinden biri olan Fusûsu’l-Hikem, tasavvuf ve İslam düşünce tarihinde derin izler bırakmıştır. Eserin sayfa sayısı, baskı türüne, cilt sayısına ve yayınevine göre değişiklik göstermektedir. Örneğin, Ketebe Yayınları tarafından yayımlanan Fusûsu’l-Hikem Şerhi, iki cilt halinde sunulmuş olup, birinci cilt 536 sayfa, ikinci cilt ise 480 sayfadır. Bu da toplamda 1.016 sayfa eder [1]. Diğer yayınevlerinin baskılarında sayfa sayısı farklılık gösterebilir. Fusûsu’l-Hikem’in Yapısı ve İçeriği Fusûsu’l-Hikem, yirmi yedi peygamberin her birinin temsil ettiği ilahi hikmetleri konu alır. Her bir bölüm (fass), o peygamberin özündeki hikmeti açıklamak için yazılmıştır. Eser, Hz. Âdem’den başlayıp…
Yorum Bırak29 Buhranı ve Kara Perşembe Nedir? Tarihin En Büyük Ekonomik Fırtınasına Yolculuk — Merakla Başlayan Bir Yolculuk: Dünyayı Sarsan Krizin İzinde Bazen tarihin sayfalarına bakarız ve bugün yaşadıklarımızın ne kadar tanıdık olduğunu görürüz. Ekonomik krizler, borsa çöküşleri, işsizlik dalgaları… Bunlar sadece günümüzün değil, insanlığın yüzyıllardır karşılaştığı zorluklar. Bu yazıda seni, 20. yüzyılın en büyük ekonomik çöküşü olarak kabul edilen 1929 Büyük Buhranı ve onun fitilini ateşleyen ünlü “Kara Perşembe” gününe götürmek istiyorum. Çünkü bu olay sadece rakamlardan ibaret değil; milyonlarca insanın hayatını kökten değiştiren, dünyayı yeniden şekillendiren bir dönüm noktasıydı. — Kara Perşembe Nedir? Krizin Başlangıç Günü 24 Ekim 1929:…
Yorum BırakÖğrenmenin Işığı Altında: Kaç Gün Güneş? Bir Eğitimcinin Kaleminden: Işığın ve Bilginin Dönüştürücü Gücü Eğitim, insanın kendi karanlığından aydınlığa doğru yürüdüğü bir yolculuktur. Tıpkı sabahın ilk ışıkları gibi, bilgi de önce gözleri kamaştırır; sonra zihni ısıtır, kalbi aydınlatır. “Kaç gün Güneş?” sorusu, sadece bir astronomi merakı değil, aynı zamanda öğrenmenin sürekliliğini hatırlatan bir semboldür. Bir öğretmen için bu soru, “Kaç gün boyunca ışığı aradık?” anlamına gelir. Çünkü her öğrenme süreci, bir güneş döngüsüdür: doğar, yükselir, kararır, yeniden doğar. Kaç Gün Güneş? Bilimin Cevabı, Eğitimin Yorumu Bilimsel olarak Güneş, her gün doğar ve batar; ama onun varlığı hiç kaybolmaz. Dünya’nın kendi…
6 YorumSünni Mezhebi Neye İnanır? Kutsal mı, Yoksa Kutsal Görünen Bir Yorum mu? Bazı inançlar o kadar içimize işlenmiştir ki, onları sorgulamak bile “günah” sayılır. Sünnilik de bu tabulardan biridir. Milyonlarca insanın doğduğu andan itibaren içine doğduğu bu mezhep, gerçekten ilahi bir hakikatin mi, yoksa tarihsel bir güç mücadelesinin ürünü müdür? Bugün bu soruyu sormanın tam zamanı. Sünnilik Nedir, Nereden Gelir? Sünnilik, İslam dünyasının en yaygın mezhebidir ve “Ehl-i Sünnet vel Cemaat” olarak da anılır. Temel iddiası, Hz. Muhammed’in sünnetine, yani onun yaşam biçimine ve sözlerine bağlı kalmaktır. Ancak burada hemen bir soru ortaya çıkar: Gerçekten hangi “sünnet”? Çünkü tarih boyunca…
Yorum BırakHabitat Zeytinyağı Kimin? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Bir Bakış Eğitim, hayatımızın her anına dokunan, düşüncelerimizi, değerlerimizi ve toplumsal davranışlarımızı şekillendiren bir süreçtir. Öğrenme, bireysel gelişimimizin en temel aracı olmasının yanı sıra, toplumsal dönüşümün de itici gücüdür. Bir eğitimci olarak, her bir öğrenciye öğrenmenin sadece bilgi edinmekten ibaret olmadığını, aynı zamanda bir farkındalık ve değişim süreci olduğunu her zaman anlatmaya çalışırım. Bu süreçte, bireylerin çevreleriyle kurdukları ilişkiyi, kültürel değerlerini ve dünya görüşlerini gözlemleyerek yeni bir bakış açısı kazandıklarını görmek en büyük ödülüm olmuştur. Öğrenme teorileri ve pedagojik yöntemler üzerine yapılan çalışmalar, bu sürecin ne denli dönüştürücü olabileceğini ortaya koymaktadır. Bugün, bu…
Yorum BırakToplumun Görünmeyen Aynası: “Gürbüz Grup Kimin?” Sorusu Üzerine Sosyolojik Bir Yolculuk Bir sosyolog olarak her zaman beni büyüleyen şey, insanların sadece kurumlar değil; anlam, kimlik ve aidiyet üreten sosyal sistemler oluşturmasıdır. “Gürbüz Grup kimin?” gibi basit bir soru, yüzeyde bir sahiplik meselesi gibi görünse de, aslında çok daha derin bir toplumsal sorgulamayı tetikler. Çünkü sahiplik, yalnızca ekonomik bir kavram değil; aynı zamanda toplumsal güç, kültürel değer ve kimlikle örülmüş bir ilişkidir. Bu yazı, “kimin?” sorusunun ardındaki sosyal dokuyu çözümlemeye çalışacak: bir işletmenin sahibinden çok, o işletmeyi mümkün kılan toplumsal normları, cinsiyet rollerini ve kültürel pratikleri irdeleyerek. Sahiplik ve Toplumsal Güç…
Yorum BırakGümrük Vergisi Ne Kadar? Pedagojik Bir Perspektiften Bakış Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Bir eğitimci olarak, öğrenmenin sadece bilgi aktarımından çok daha fazlası olduğuna inanıyorum. Öğrenme, düşünceyi şekillendiren, dünyayı anlamamıza ve kendimizi tanımamıza yardımcı olan dönüştürücü bir güçtür. Öğrenme sürecinde sorular sorarak, bilgiyi sadece alıcı konumunda olmakla kalmaz, aynı zamanda sorgulayıcı ve eleştirel bir bakış açısıyla da ele alırız. Gümrük vergisi gibi bir konuda da benzer bir yaklaşım benimseyebiliriz. Gümrük vergisinin ne kadar olduğu ve bu vergilerin toplumlar üzerindeki etkileri üzerine düşünmek, yalnızca ekonomik bir mesele olmanın ötesine geçer; aynı zamanda toplumsal yapılar, bireysel kararlar ve hatta uluslararası ilişkilerle ilgili derin sorgulamalara…
Yorum BırakFreya Tanrıçası Ne Demek? Gücün, Cinsiyetin ve Toplumsal Düzenin Siyaset Bilimi Üzerinden Okunması Bir siyaset bilimci için mitoloji, yalnızca eski zamanların hikâyeleri değildir; aynı zamanda toplumların iktidar anlayışının, cinsiyet rollerinin ve kurumsal düzenlerinin sembolik aynasıdır. Bu bağlamda, Freya Tanrıçası figürü, İskandinav mitolojisinin sınırlarını aşarak modern siyasal teorilerle de kesişir. Peki, Freya tanrıçası ne demek? Bu soru yalnızca bir mitolojik tanımı değil, aynı zamanda kadın kimliğinin, güç dağılımının ve toplumsal ideolojinin nasıl şekillendiğini de sorgulamamızı sağlar. Freya: Aşkın, Savaşın ve İktidarın Kadın Yüzü İskandinav mitolojisinde Freya, hem aşkın hem savaşın tanrıçasıdır. Bu ikili rol, kadının tarih boyunca üstlendiği çelişkili konumları hatırlatır:…
Yorum Bırak